- kapı kâhyası
- is., tar.
Kapı kethüdası
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kapı — is. 1) Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı 2) Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat Evlerin kapılarında kocaman yeşil bronz tokmaklar vardı. S. F. Abasıyanık 3) Tavla oyununda iki pul üst üste… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapı kethüdası — is., tar. Osmanlı egemenliği altındaki beyliklerin, yabancı devletlerin, eyalet valilerinin, vezir ve beylerbeylerinin devletle ilgili işlerine bakan görevli, kapı kâhyası … Çağatay Osmanlı Sözlük
kâhya — is., Far. ked + ḫudā 1) Konak, çiftlik vb. yerlerde türlü işleri yapmakla görevli kimse Çiftliğe yeni bir kâhya tuttuk, Ziraat Mektebi mezunuymuş. A. İlhan 2) Değnekçi 3) mec. Gerekmediği hâlde başkasının işine karışan kimse Ben, dedim, herkesin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kul — is. 1) Tanrı ya göre insan, abd Kul ile Tanrı nın arasına girilmez. 2) tar. Köle Kendisi kabilenin beyinin kullarından birinin kızıydı. Ve beyler yalnız kendi kullarını değil, kullarının evladını da satabilirlerdi. H. E. Adıvar 3) tar. Karavaş… … Çağatay Osmanlı Sözlük