karaltı

karaltı
is.
1) Uzaklık ve karanlık sebebiyle kim veya ne olduğu seçilemeyen, belli belirsiz, koyu renkli biçim

Az sonra, dört atlının karaltısını seçtiler.

- N. Araz
2) Hafif karanlık
3) Leke

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • karaltı — gölge …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • SEVAD — Karaltı. Uzakta karaltı halinde görülen kalabalık. * Ekseri insanlar. * Şehir. Kasaba. Karye. Köy. * Karartı. Yazı karalama …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • karaltğu — karaltı, karartı, karındı, tiraş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • καραντί — το ναυτ. σφοδρή θαλασσοταραχή που εξακολουθεί να υφίσταται και μετά την κατάπαυση τού ανέμου, αποθαλασσιά, φουσκοθαλασσιά, κουφοθάλασσα. [ΕΤΥΜΟΛ. Πιθ. < τουρκ. karalti] …   Dictionary of Greek

  • gölge — is. 1) Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık Etrafına gölge salmayan, yemiş vermeyen hangi kütük baltadan kurtulur? H. E. Adıvar 2) Güneş ışınlarından korunacak yer Sakın kesme, gölgesinde yorgun… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karartı — is. 1) Karaltı Ayın aksi içinden bir karartı geçiyordu. Ö. Seyfettin 2) Kararmış yer, siyahlık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • silüet — is., Fr. silhouette 1) Bir şeyin yalnız kenar çizgileriyle tek renk olarak beliren görüntüsü, gölge Bir kadın silüetinin koşarak silindiğini de görür gibi olmuştum. R. H. Karay 2) Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, gölge …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vadi — is., Ar. vādī 1) İki dağ arasındaki çukurca arazi veya geçit, koyak Vadinin hemen kıyı başında idi ve çevresinde beş karaltı vardı. T. Buğra 2) esk., mec. Alan, yol, tarz ... münakaşa kızışınca lakırtıyı hemen meslek bakımından çok zararlı bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gölge düşmek — bir şey üzerine karaltı inmek, üzerine gölge gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • HAYALET — Göze görünen hayal, karaltı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”