karga — karga, I, 254, 425; I I, 26 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
karga tulumba — zf., İt. carga tromba Birkaç kişi birini yakalayıp elleri üstünde havaya kaldırarak Onu karga tulumba götürdüler. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller karga tulumba etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
karga burun — sf., rnu Burnu karga gagasına benzeyen (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
karga tulumba etmek — birkaç kişi, birini kollarından bacaklarından tutup kaldırmak Emine kalkmak istemiyor, boyuna hıçkırıyordu. Ötekiler hep bir olup onu karga tulumba edince yanıma getirdiler. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
karga — scom. (1) liesas, aukšto ūgio žmogus: Čia merga tikra karga Blnk … Dictionary of the Lithuanian Language
karga düleği — is., hlk. Acı hıyar … Çağatay Osmanlı Sözlük
karga yürüyüşü — is., sp. Çömelmiş durumda, çift ayakla sıçrayarak yapılan yürüyüş … Çağatay Osmanlı Sözlük
karga bok yemeden — kaba çok erken bir saatte … Çağatay Osmanlı Sözlük
karga etmek — 1) tulumbanın kurumuş kösele supaplarını ıslatarak şişirmek için üzerinden su döküp kolu işletmek 2) bir geminin serenlerini daha az yer tutsun diye veya yas belirtisi olarak eğik bir duruma getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
karga gibi — çok zayıf ve esmer (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük