- karıştırma
- is.
Karıştırmak işi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
karıştırma — ekmek kırıntısından yapılan yemek … Beypazari ağzindan sözcükler
gurcalama — karıştırma … Beypazari ağzindan sözcükler
TEŞVİŞ — Karıştırma. Karma karışık etme. Bulandırma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bulama — karıştırma, ağda … Beypazari ağzindan sözcükler
halt yeme — karıştırma, ortalığı bulandırma … Beypazari ağzindan sözcükler
fitnelik — is., ği Karıştırma, çekiştirme, ara bozma Nadide Hanım, onun bir fitneliği yüzünden altı ay Feridun Bey le dargın durmuştu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
gübreleme — is. Toprağa gübre dökme, gübre karıştırma … Çağatay Osmanlı Sözlük
halt — is., esk., Ar. ḫalṭ 1) Bir şeyi başka bir şeyle karıştırma 2) tkz. Uygunsuz söz söyleme, uygunsuz iş yapma 3) tkz. Uygun olmayan, beğenilmeyen şey Zehri şurupla, daha bilmem ne haltla karıştırıp yudum yudum içmek, pis şey, iğrenç şey. R. N.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karıştırıcı — is. 1) İki veya daha çok maddeyi birbiri içinde dağıtmaya, karıştırmaya yarayan araçların genel adı 2) tek. Çeşitli besin maddelerini karıştırma ve çarpma işinde kullanılan araç veya alet 3) sf., mec. Ortalığı birbirine katan, fitneci, müfsit … Çağatay Osmanlı Sözlük
karıştırılmak — nsz Karıştırma işi yapılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük