karşıdan karşıya

karşıdan karşıya
zf.
1) Bir yandan öbür yana
2) Karışmaz görünerek, uzaktan

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • karşı — is. 1) Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor. H. E. Adıvar 2) Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçici — sf. 1) Çok sürmeyen Bunu evvela gençliğe mahsus geçici bir heves zannettim. P. Safa 2) Kısa ve belli bir süre için olan, muvakkat, palyatif, kalıcı karşıtı Eğer yazmaktan para ve ün gibi iki geçici kıymet ve zevk elde edemezsem acaba yazı yazar… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • refüj — is., Fr. refuge Taşıt trafiğinin yoğun olduğu yollarda yayaların karşıdan karşıya geçmesi için yolun ortasında düzenlenmiş kaldırım, orta kaldırım …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tüp geçit — is., di 1) Nehirlerin, kanalların iki yakasını su altından bağlayarak ulaşımı sağlayan yol 2) Büyük caddelerde yayaların karşıdan karşıya geçişini kolaylaştırmak amacıyla yolu üstten birbirine bağlayan kapalı yaya geçidi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”