- karşılanmak
- nsz
Karşılama işi yapılmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
karşılanma — is. Karşılanmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yakışmak — nsz 1) Güzel durmak, iyi gitmek, yaraşmak, uygun gelmek Önden yandan nasıl durduğunu, yakışıp yakışmadığını gözden geçirecek. M. Ş. Esendal 2) e Uygun olmak, iyi karşılanmak, münasip olmak Öyle şey küçüklerin ağzına yakışmaz. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yanıtlanmak — nsz Bir soruya cevap verilerek karşılanmak, cevaplanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
korunma görmek — anlayış veya hoşgörü ile karşılanmak Hiçbir düşünce ve mülahazanın ... Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği... Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
rağbet görmek (veya kazanmak) — istenilmek, beğenilmek, istekle karşılanmak ... haftanın bir gecesinde yalnız kadınlara oynayacak kadar mahallede rağbet kazandı. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık olmak — (bir yer, birine) bir yerde her zaman iyi karşılanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı üstünde yeri olmak — 1) her zaman iyi karşılanmak, ağırlanmak İyi, sefa geldiler, hoş geldiler, başımızın üstünde yerleri vardı elbet. T. Dursun K 2) bir düşünce veya davranışı uygun bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hüsn-i kabul görmek — iyi karşılanmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tazmîn — (A.) [ ﻦﻴﻤﻀﺕ ] 1. zarar ödeme, tazminat verme, zarar karşılama. 2. bir ♦ başka şaire ait beyti sahibinin adını da bildirerek kendi şiirinde kullanma. ♦ tazmîn edilmek tazminat verilmek, zarar karşılanmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
karışmak — karışmak; kamaşmak; karşılanmak; karşı koymak I, 367; I I, 95, 97, 98; II I, 11 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini