karşılık vermek — 1) küçük büyüğüne karşı gelmek 2) cevap vermek, yanıt vermek Haşarı oğlan bu ağzı bozuk kadına şöyle karşılık veriyordu. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
pir aşkına — karşılık gözetmeden veya karşılık görmeden tam inançla, gerçek bir sevgi ile anlamında kullanılan bir söz İki ay pir aşkına çalıştık … Çağatay Osmanlı Sözlük
TA'VİZEN — Karşılık olarak, karşılık alınmak suretiyle. Gelecekte gelirinden kesilmek şartıyla … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tekabül etmek — karşılık olmak, karşılamak, bir şeyin yerini tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
iyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir — karşılık beklemeden iyilik yap anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
mukabelede bulunmak — karşılık vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ogur — karşılık, ivaz I, 53 bir işte imkân ve fırsat I, 53 uğur, bereket, devlet I, 53 vakit, zaman I, 33, 53, 136, 273, 294; II, 68, 321, 322, 362; II I, 55 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ogurluk — karşılık, ivaz olan, I, 114 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yanut — karşılık, bedel, ıvaz, cevap III, 8, 28 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
CEVABEN — Karşılık ve cevap olarak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük