karşılıklı

karşılıklı
sf.
1) İki kişi veya iki topluluğun arasında geçen ve karşılaşılan harekete eş değer bir hareketle beliren, mütekabil

Karşılıklı yardım. Karşılıklı saygı.

2) Birbirine karşı bulunan

Salıncağın üzerinde karşılıklı ayakta duran kızlar, fıldır fıldır dönüyorlardı.

- O. C. Kaygılı
3) zf. Birbirlerine karşılık olarak

Çevredeki halk ise iki olmuş, bir kısmı satana, öbürü alana yardım ediyor; karşılıklı bağrışıyorlar.

- R. H. Karay
4) zf. Birbiriyle ilgili olarak
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • karşılıklı yapraklar — is., ç., bit. b. Sapların her düğümünde karşılıklı olarak ikişer ikişer bulunan yapraklar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MUADAT — Karşılıklı düşmanlık, karşılıklı husumet …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜTEKABİLİYET — Karşılıklı vaziyet, karşılıklı durum …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • âşıktaşlık etmek — karşılıklı sevişmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bazı dingil döner, bazı teker — karşılıklı ilişkilerde her iki tarafa da zaman zaman söz söyleme hakkı doğar anlamında kullanılan bir söz Bizimkisi komşuluk gayreti dedi, içinden de ne demişler? Bazı dingil döner bazı teker. N. H. Onan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • laklak etmek — karşılıklı, gelişigüzel, havadan sudan konuşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mütekabiliyet esası üzerine — karşılıklı olarak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sıra saygı gözetmek — karşılıklı saygı göstermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teati etmek — karşılıklı alıp vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • muhabbet etmek — karşılıklı, dostça konuşmak Bir geçitten ziyade bir toplantı yeri. Mahalle orada muhabbet eder, konuşur, kavga eder. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”