kasıp kavurmak — 1) baskı yaparak veya kıyıcı davranışlarla bir topluluğu ezmek, zulmetmek Karaköy civarını kasıp kavuran iki serseri çocuğu enselerinden yakalayıp huzuruna getirmiştim. Y. K. Karaosmanoğlu 2) çok zarar vermek, mahvetmek Derhâl asabi, ince, deli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tasarlamak — kavurmak … Beypazari ağzindan sözcükler
kagurmak — kavurmak II, 81bkz:kagrulmak, kawrulmak, kugurmak, kuwurmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kugurmak — kavurmak II, 81bkz: kagurmak, kawrulmak, kogurmak, kowurmak, kuwurmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kuwurmak — kavurmak. II, 81bkz: kagurmak, kawrulmak, kogurmak kowurmak, kugurmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
καβουρντίζω — και καβουρδίζω 1. ξηραίνω κάτι με τη φωτιά, ξεροψήνω, φρύγω («καβουρντίζω σιμιγδάλι») 2. τσιγαρίζω («καβουρντίζω κρεμύδια») 3. συνεκδ. υπερθερμαίνω, ψήνω, κατακαίω 4. μτφ. καταταλαιπωρώ, βασανίζω συνεχώς με τον τρόπο μου ή την επιμονή μου.… … Dictionary of Greek
kasmak — ar 1) Kasları gergin duruma getirmek 2) i Kısaltmak 3) Daraltmak 4) mec. Baskısı altında tutmak Birleşik Sözler kasım kasım Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kasıp kavurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kavurma — is. 1) Kavurmak işi 2) Kendi yağıyla pişirilip kavrulduktan sonra yenen veya dondurulup saklanan et Sinide haşlanmış ve ikiye kesilmiş yumurtalar, yeşil soğanlar, tulum peynirleri, kavurmalar vardı. T. Buğra 3) sf. Kavrulmuş olan Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kül etmek — 1) yakmak, kavurmak 2) mec. birinin varını yoğunu yok etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kavurisati — kavùrisati (kaùrisati) dv. <prez. išēm, pril. sad. išūći, pril. pr. āvši, gl. im. ānje> DEFINICIJA reg. pržiti/popržiti meso ETIMOLOGIJA tur. kavurmak … Hrvatski jezični portal