- kaygan
- sf.
Islak veya düz olduğundan kaydırıcı özelliği bulunan veya üzerinde kayılan, kaygın, zıypak
Kaygan taş. Kaygan yol.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kaygan taş. Kaygan yol.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
MÜNZELİK — Kaygan, kaypak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kaymak — 1. is., ğı 1) Sütün veya yoğurdun yüzünde zar durumunda toplanan, açık sarı renkli, koyu yağlı katman 2) Sütü yayvan kaplar içinde ve hafif ateşte tutarak elde edilen koyu, yağlı öz 3) Yağmur ve selden sonra toprağın üzerinde kalan özlü tabaka 4) … Çağatay Osmanlı Sözlük
Places of interest in Bursa — Fortresses and City Walls = * Bursa Kalesi (Fortress) * İznik Kalesi (Fortress) * Kestel Kalesi (Fortress) * Kite Kalesi (Fortress) * Yer Kapı (Gate) * Pınarbaşı Kapısı (Gate) * Zindan Kapı (Gate) * Kaplıcalar Kapısı (Gate) * İstanbul Kapısı… … Wikipedia
kaydırak — is., ğı 1) Yassı, kaygan çakıl 2) Çocukların böyle bir taşı ayakla kaydırarak oynadıkları oyun 3) Çocuk bahçelerinde çocukların oturup kayarak eğlendikleri oyun aracı 4) Tomrukların kolay taşınması için dağdan kaydırıldığı yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayganlık — is., ğı Kaygan olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaypak — sf., ğı 1) Kayagan, kaygan Kaypak bir yol. 2) mec. Dönek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kement — is., di, Far. kemend 1) Hayvanları yakalamak için kullanılan, ucu ilmikli, kaygan uzun ip 2) esk. İdam için kullanılan yağlı kayış Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kement atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kör yılangiller — is., ç., hay. b. Omurgalı hayvanlardan sürüngenler sınıfına giren, bütün sıcak bölgelerde rastlanan, kaygan pullu, 1 m boyundaki yılanlar familyası … Çağatay Osmanlı Sözlük
krepsaten — is., Fr. crêpe satin İpekli, parlak ve kaygan bir tür ince kumaş Sırtında geniş, beyaz omuzlarını açık bırakan, mavi krepsatenden kısacık bir kombinezon vardı. C. Uçuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuşe — is., Fr. couché Özen isteyen baskı işlerinde kullanılan, parlak, düzgün, pürüzsüz, kaygan kâğıt Birleşik Sözler kuşe kâğıdı papyekuşe … Çağatay Osmanlı Sözlük