kayık

kayık
is., -ğı, den.
1) Kürek veya yelkenle yürütülen ufak tekne

Balıkçı kayığı.

2) sf. Bir yana kaymış
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • kayık tabak — is., ğı Kayık biçiminde uzun ve düz tabak Bir kayık tabak dolusu getirdiler. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kayık salıncak — is., ğı Bayram yerlerinde kurulan kayık biçiminde salıncak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kayık yaka — is. Açıklığı omuzlara doğru olan, oval yaka …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kayık yanaştırmak — bir konuya veya soruna yavaş yavaş girmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çember kayık — is., ğı, den. Arka tarafı yuvarlak kayık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaygık — kayık, I, 100; III, 175bkz: kayguk …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • kayguk — kayık I, 186bkz: kaygık …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ISKARMOZ — Kayık ve sandallarda kürek takılmak üzere yan kenarlara dikine sokulmuş tahta çiviler. * Bir cins küçük balık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MIKZAF — Kayık küreği …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ZEVRAK — Kayık, sandal. * Mekke de yapılan ve içine zemzem koymaya mahsus olan kap, ibrik …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”