kaynama

kaynama
is.
Kaynamak işi
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • kaynama noktası — is., fiz., kim. Saf bir sıvının belirli bir basınçta kaynamaya başladığı sıcaklık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fıkır fıkır — kaynama şekli, hareketli olma hali …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • Towson University — Established 1866[1] Type Public …   Wikipedia

  • ebülyoskop — is., bu, Fr. ébullioscope Cisimlerin kaynama sıcaklığını tespit etmeye yarayan cihaz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • feveran — is., esk., Ar. feverān 1) Fışkırma, kaynama 2) Birdenbire öfkelenme, köpürme, parlama Sabırlı olmak, parlamamak, duygusal feveranlardan uzak kalmak hassası da bizde çok eksik. H. Taner Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller feveran etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • galeyan — is., esk., Ar. ġaleyān 1) Kaynama 2) Coşma Bu uzvi acı, onu galeyanın son raddesine getirerek ağlattı. P. Safa 3) Coşku Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller galeyan etmek galeyana gelmek galeyana getirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaynayış — is. Kaynama işi veya biçimi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nokta — is., Ar. nuḳṭa 1) Çok küçük boyutlarda işaret, benek 2) Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret 3) Yer Köşkten çıktık ve bahçenin her noktasını uzun uzun durup konuşarak dolaştık. A. Haşim 4) Konu, konu ile ilgili önemli bölüm Genç adam, o… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taşım — is. Kaynama sırasında taşma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cûş — (F.) [ شﻮﺝ ] 1. coşku. 2. kaynama. ♦ cûş eylemek coşmak, coşup taşmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”