kazık

is., -ğı

1) Toprağa çakılmak için hazırlanmış, ucu sivri demir veya ağaç

Hayvanı kazığa bağlamak.

Çadır kazığı.

2) Direk, sopa

3) Yapıların temelinde kullanılan, toprağa çakılan veya toprak içine giren tahta, maden veya betonarmeden silindir, prizma vb. biçimindeki uzun parça

4) sf., mec. Çok zor (soru, sınav vb.)

5) tkz. Alışverişte aldatma, aldatılma

6) sp. Genellikle yağlı güreşte, güreşçinin, elini hasmının kispeti içine sokarak yaptığı oyun

7) esk. İnsanı üzerine oturtarak öldürdükleri, yere dik çakılmış sivri uçlu odun veya şiş

8) esk. Kazığa oturtarak uygulanan öldürme cezası

Birleşik Sözler

- kazık kök

- kazık marka

- çatal kazık

- Demirkazık

- dost kazığı

- kaşınma kazığı

Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

- kazık atmak

- kazık dikmek

- kazık gibi

- kazık kadar

- kazık yemek

- kazık yutmuş gibi

- kazığa vurmak