- kazık gibi
- dimdik ve sert
Kara, kuru, kibirli, kazık gibi bir kadın, komutan Muhsin Bey, bunun neresini beğenmiş?
- H. E. Adıvar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kara, kuru, kibirli, kazık gibi bir kadın, komutan Muhsin Bey, bunun neresini beğenmiş?
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kazık — is., ğı 1) Toprağa çakılmak için hazırlanmış, ucu sivri demir veya ağaç Hayvanı kazığa bağlamak. Çadır kazığı. 2) Direk, sopa 3) Yapıların temelinde kullanılan, toprağa çakılan veya toprak içine giren tahta, maden veya betonarmeden silindir,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazık yutmuş gibi — baston yutmuş gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazık kök — is., bit. b. 1) Havuçta olduğu gibi toprağa dikine giren koni biçiminde kök 2) Toprağın içinde derinlere doğru dik bir biçimde gelişen, üzerinden çıkan ikincil yan kökleri çoğunlukla az olan kök … Çağatay Osmanlı Sözlük
CEZR-İ VETEDÎ — Kazık kök. Kazık gibi yere derinliğine giden kök. (Havuç gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kibirli — sf. Kendini büyük gören, büyüklenen, gururlu Kara, kuru, kibirli, kazık gibi bir kadın! H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuru — sf. 1) Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı. H. E. Adıvar 2) Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan Kuru çöl. Kuru tepeler. 3) Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaşmak — is., ğı, esk. 1) Kadınların ferace ile birlikte kullandıkları, gözleri açıkta bırakan, ince yüz örtüsü Çıka çıka, yaşmak feraceli, kazık gibi bir kadın çıktı. S. M. Alus 2) hlk. Başla birlikte yüzü, ağzı kapatan örtü … Çağatay Osmanlı Sözlük
arı — 1. sf. 1) Temiz, münezzeh 2) Yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf, halis 3) Günahsız Birleşik Sözler arı kil arı sili eteği arı 2. is., hay. b. Zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek (Apis mellifica) Birleşik Sözler … Çağatay Osmanlı Sözlük
balyoz — is., Rum. Taş kırma, kazık çakma vb. işlerde kullanılan, çok iri, iki ucu az keskin, ağır çekiç, varyos Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller balyoz gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakmak — 1. i, e, ar 1) Vurarak sokup yerleştirmek Çiviyi tahtaya çakmak. 2) Çivi ile tutturmak İsa nın ruhu eğer bugün içinden çıkmış olduğu yere inerek bu sahneyi görseydi, kim bilir patriklerini hangi oduna çakardı. F. R. Atay 3) Kazık çakıp hayvan… … Çağatay Osmanlı Sözlük