kenetlemek

kenetlemek
-i
1) Kenetle tutturmak veya kenetle birbirine bağlamak
2) mec. Birbirine geçirerek bağlamak

Ellerini dizine kenetleyerek başını önüne eğdi, kaldı.

- P. Safa
3) mec. Sıkıca birbirinin üzerine kapamak

Baygınlığım sırasında bütün sözleri işitir, doktorun nabzımı tuttuğunu bilir; ama dudaklarımı kenetler, ısırır, köpükler saçardım.

- S. F. Abasıyanık

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • kenetlemek — kilitlemek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • kenetleme — is. Kenetlemek işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kilitlemek — i 1) Anahtarla kilidi kapamak Annesi bu olaydan sonra iki gün kapıyı kilitlemiş, korku içinde yaşamıştı. H. E. Adıvar 2) Bir nesne veya bir kimseyi kilitli bir yere kapamak Bütün giyeceklerini dolaba kilitlemişler. Çocuğu bodruma kilitlemiş. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • rampa — is., İt. rampa 1) Bir arazinin, bir kara yolunun, bir demir yolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü Tren, rastgele bir yerlere gidiyor, rampalarda, küçük istasyonlarda saatlerce duruyordu. R. N. Güntekin 2) Özellikle istasyonlarda,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aşlamak — kap kenetlemek I, 80,268 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”