kestane

kestane
is., bit. b., Rum.
1) Kayıngillerden, ılıman iklimlerde yetişen, 25-30 m kadar boylanabilen, kerestesi doğramacılıkta kullanılan bir orman ağacı (Castanea sativa)
2) bit. b. Bu ağacın yenebilen kabuklu meyvesi
3) Kestane rengi
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • kestane dorusu — is. 1) Açık kahverengi 2) sf. Bu renkte olan (at) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kestane fişeği — is. İçinde tane barut ve fitilin geçmesine yarayan küçük bir kanalı olan bir tür şenlik fişeği …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kestane kabağı — is., bit. b. Helvacı kabağı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kestane kargası — is., hay. b. Alakarga …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kestane rengi — is. 1) Açık kahverengi 2) sf. Bu renkte olan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kestane şekeri — is. Kestanenin şeker şerbeti içinde kaynatılmasıyla yapılan şekerleme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kestane kabuğundan çıkmış da kabuğunu beğenmemiş — soyunu, yetiştiği yeri veya çevreyi hor görenler için kınama yollu söylenen bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kestane suyu gibi — sulu (kahve) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açık kestane — is. 1) Kestane renginin bir veya birkaç ton açığı 2) sf. Bu renkte olan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gara gabık — kestane …   Beypazari ağzindan sözcükler

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”