kıkırdak bilimi — is., anat. Kıkırdakları inceleyen bilim dalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıkırdak doku — is., anat. Kemiklerin bağlantı yerlerinde bulunan, katı, esnek ve saydam doku … Çağatay Osmanlı Sözlük
emirçge — kıkırdak, III, 442 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
GURZUF — Kıkırdak. * Yumuşak olan kemik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GUDRUF — (C.: Gadârıf) Kıkırdak, kıkırdak kemiği … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bıngıldak — is., ğı Kafatasının kemikleşmeden önce kemiklerin birleşme yerlerinde bulunan kıkırdak bölümü … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilim — is. 1) Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim Benim sizden istediğim Türkçe yardım, bazı eski yazılı bilim ve tarih gibi ciddi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çene — is., Far. çāne 1) Canlılarda baş bölümünde yer alan, kemik veya kıkırdak ile desteklenen, altlı üstlü dişleri taşıyan ve ağzın kapanıp açılmasını saplayan kasları üzerinde barındıran iki parçaya verilen ad Çenesinin, başının bütün iskeleti… … Çağatay Osmanlı Sözlük
destek doku — is. 1) Vücuda destek görevi yaptıkları için bağ dokusunun kıkırdak ve kemik dokularına bir arada verilen ad 2) bit. b. Kalın çeperli, güçlü hücrelerden oluşmuş, bitkiye diklik, sertlik ve sağlamlık kazandıran doku … Çağatay Osmanlı Sözlük
doku — is., anat. 1) Bir vücudun veya bir organın yapı ögelerinden birini oluşturan hücreler bütünü, nesiç 2) mec. Bir bütünün yapısı ve özelliği Birleşik Sözler doku bilimi doku bozukluğu bağ doku bağlantı doku besi doku büyütken doku … Çağatay Osmanlı Sözlük