kılçık

kılçık
is., -ğı, hay. b.
1) Balıkların eti arasında bulunan diken gibi ince ve küçük kemik
2) bit. b. Fasulye, bakla vb. sebzelerin yeşil kabuğunda ve ekin başaklarında bulunan sert ve kıl gibi uzun lif
3) sp. Alttaki güreşçinin, kuyruk sokumunu hızla ve birdenbire havaya kaldırarak sırtına abanmış olan güreşçinin dengesini bozup onu ön veya yan tarafına aşırıp atması
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • kılçık atmak — (birine) bir kimsenin işini karıştırmak, bozmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kəkilcik — is. Balaca kəkil, kiçik kəkil …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • kıltık — kılcık, balıkda bulunan ufak tükanlar; şeftali ve sair meyvelerde bulunan tüyler …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gelmiç — is., ci, Far. gelmic, gelmuc İri balıklarda kılçık durumunda olan kemik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • manitacı — is. Manitacılıkla para sızdıran dolandırıcı Bu Kılçık Nâzım filan, manitacı herifler. A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıldruk — buğday vb başaklanndakl kılçık, II I, 417 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”