- kıraat
- is., -ti, esk., Ar. ḳirāˀat
1) Okuma
Orada da bu gece kıraatleri devam ediyordu.
- H. C. Yalçın2) din b. Kur'an'ı belli kural ve işaretlere göre okumaBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kıraat
Look at other dictionaries:
kırâat — (A.) [ ﺖﺋاﺮﻗ ] okuma. ♦ kırâat etmek okumak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
kıraat etmek — 1) Kur an ı belli kural ve işaretlere göre okumak 2) okumak Olsa olsa mevzun cümlelerden mürekkep bir parçayı iyi kıraat etmiş olur. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
KIRAAT (KIRAET) — Okuma. Düzgün ve çabuk okuma. * Okuma kitabı. * Fık: Namazda Kur an ı Kerim den bir miktar okumak.İnsan bir yazıyı ya kendi kendine yahut başkasına dinletmek üzere okur. Hususi mütâlaa nasıl olsa olur. Fakat dinletmekten maksad, anlatmak olduğu… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KIRAAT-I SEB'A — Kur an ı Kerim i yedi türlü okuma tarzı. Mâna değişmemek üzere Kur an ı Kerim Kureyş, Huzeyl, Havâzin, Kinane, Sakif, Temim ve Yemen lehçeleriyle sırat, mâlik, cibril gibi kelimelerin yedi türlü okunmasına denir. * Yedi türlü okuma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İLM-İ KIRAAT — Usul ve kaidesine uygun olarak Kur an ı Kerimin okunması ilmi. Bak: (Kıraat) ve (Kıraat ı seb a) ve (Fenn i kıraat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FENN-İ KIRAAT — Okuma bilgisi. Okumanın çeşitli usûllerini öğreten ilim dalı. (Bak: Kıraat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Magars — The Magars मगर Total population 1,622,421[1] Regions with significant populations … Wikipedia
diksiyon — is., Fr. diction 1) Seslerin, sözlerin, vurguların, anlam ve heyecan duraklarını kurallarına uygun olarak söyleme biçimi Müfredat programlarında kıraat yani diksiyon dersi yok. B. Felek 2) Konuşulan dilin incelenmesi ve kullanılması 3) tiy. Duru … Çağatay Osmanlı Sözlük
okuma — is. Okumak işi, kıraat Okuması vardı, yazması azdı. B. Felek Birleşik Sözler okuma bayramı okuma kitabı okuma saati okuma vakti okuma yazma okuma yitimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
AHMED-İ BEDEVÎ — (Seyyid) (Hi. 596 675) Mısır ın en büyük velilerindendir. Hz. Ali neslinden gelir. Bir çok lâkabı vardır. Ona Afrika bedevileri tarzında (yüzü örten peçe) taşıdığından dolayı (el Bedevi) deniyordu. 626 yılına doğru onda deruni bir tahavvül vukua… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
