kirinti — kìrinti, ina, ino tr. J, K.Būg, Ds erzinti, kiršinti, kibinti: Nekìrink katės – įdrėks! Švnč. Geras šuo ir nekìrintas loja Švnč. Nekìrink bičių! Vdš. Jei tu manęs nemyli, kam tu mane kirini? LTR(Ml) … Dictionary of the Lithuanian Language
kırıntı külte — is., jeol. Kırıntılardan oluşmuş külte … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırpındı — kırıntı, dökündü, rende hordesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
awrındı — kırıntı, döküntü I, 145 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
HUSALE — Kırıntı, ufalanmış şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SUKATA — Kırıntı, döküntü, artık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Грамматика турецкого языка — Турецкий язык относится к агглютинативным (или «приклеивающим») языкам и, тем самым, существенно отличается от индоевропейских. Содержание 1 Морфология 1.1 Гармония гласных 1.2 Число … Википедия
kırık — 1. is., ğı, jeol. Fay 2. is., ğı, hlk. Kadının veya erkeğin yasalara ve törelere aykırı olarak ilişki kurduğu erkek veya kadın Birleşik Sözler kırık dölü Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kırığı olmak 3. sf., ğı 1) Kırılmış olan Kırık pencereden … Çağatay Osmanlı Sözlük
külte — is. 1) Külçe 2) jeol. Kayaç 3) hlk. Demet, bağlam Birleşik Sözler kırıntı külte püskürük külte … Çağatay Osmanlı Sözlük
parçacık — is., ğı 1) Küçük parça, kırıntı Onlara değin bir dolu anı, sevgi parçacıkları üşüşüyor belleğime. N. Meriç 2) fiz. Elektron, proton, nötron gibi atomu oluşturan parçaların her biri, partikül … Çağatay Osmanlı Sözlük