kırıntı

kırıntı
is.
1) Bir şeyden ayrılan küçük parça

Beyaz etekliğindeki ekmek kırıntılarını kuşlara serper.

- S. F. Abasıyanık
2) mec. Küçük kalıntı

Babamdan biraz kırıntı kalmasa beyin parasıyla bu sosyete hayatının yanına yaklaşabilir miyiz?

- H. E. Adıvar
3) hlk. Kurumak için kesilip yerde bırakılan odun
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • kirinti — kìrinti, ina, ino tr. J, K.Būg, Ds erzinti, kiršinti, kibinti: Nekìrink katės – įdrėks! Švnč. Geras šuo ir nekìrintas loja Švnč. Nekìrink bičių! Vdš. Jei tu manęs nemyli, kam tu mane kirini? LTR(Ml) …   Dictionary of the Lithuanian Language

  • kırıntı külte — is., jeol. Kırıntılardan oluşmuş külte …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kırpındı — kırıntı, dökündü, rende hordesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • awrındı — kırıntı, döküntü I, 145 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • HUSALE — Kırıntı, ufalanmış şey …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • SUKATA — Kırıntı, döküntü, artık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • Грамматика турецкого языка — Турецкий язык относится к агглютинативным (или «приклеивающим») языкам и, тем самым, существенно отличается от индоевропейских. Содержание 1 Морфология 1.1 Гармония гласных 1.2 Число …   Википедия

  • kırık — 1. is., ğı, jeol. Fay 2. is., ğı, hlk. Kadının veya erkeğin yasalara ve törelere aykırı olarak ilişki kurduğu erkek veya kadın Birleşik Sözler kırık dölü Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kırığı olmak 3. sf., ğı 1) Kırılmış olan Kırık pencereden …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • külte — is. 1) Külçe 2) jeol. Kayaç 3) hlk. Demet, bağlam Birleşik Sözler kırıntı külte püskürük külte …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • parçacık — is., ğı 1) Küçük parça, kırıntı Onlara değin bir dolu anı, sevgi parçacıkları üşüşüyor belleğime. N. Meriç 2) fiz. Elektron, proton, nötron gibi atomu oluşturan parçaların her biri, partikül …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”