- kırıtma
- is.
Kırıtmak işi, cilve, işve
O kuruntularımız, o tafralarımız, o Ermeni gelini gibi kırıtmalarımız pek boşuna demektir.
- S. Birsel
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
O kuruntularımız, o tafralarımız, o Ermeni gelini gibi kırıtmalarımız pek boşuna demektir.
- S. BirselÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
cilve — is., Far. cilve 1) Hoşa gitmek için yapılan davranış, kırıtma, naz Romantik devirlerde bu nevi cilvelere aşk mâni olurdu, şimdi de kültür. P. Safa 2) mec. Görünme, ortaya çıkma, tecelli Denizin çok cilvelerini tattık, diyordu. R. N. Güntekin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
işve — is., Ar. ˁişve Kadınların ilgi çekmek, gönül çelmek için takındıkları hoş, aldatıcı tavır, kırıtma, naz, cilve, eda Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri, işveyle devriliş, saçılış, örtünüşleri... Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırıtım — is. Kırıtma işi Birleşik Sözler kırıtım kırıtım … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırıtış — is. Kırıtma işi veya biçimi Albayın evlatlığı kendini göstermek için terliklerini şaplata şaplata aşırı bir kırıtışla geçmişti. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
cilve — (A.) [ ﻩﻮﻠﺝ ] 1. görünme. 2. kırıtma … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
GUNC — Eda, naz, kırıtma, cilve … Yeni Lügat Türkçe Sözlük