- kışkırtıcı
- sf.
1) Kışkırtma işini yapan, muharrik, provokatör
O kaçmalar, kovalamalar, kışkırtıcı hareketlerin hepsi onda da vardı.
- N. Cumalı2) İnsanı bir şey yapmaya heveslendirenBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
O kaçmalar, kovalamalar, kışkırtıcı hareketlerin hepsi onda da vardı.
- N. CumalıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kışkırtıcı ajan — is. İnsanları, bazı suçları işlemeye sürüklemekle görevli kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
kışkırtıcılık — is., ğı 1) Kışkırtıcı olma durumu 2) Kışkırtıcı ajana özgü davranış … Çağatay Osmanlı Sözlük
ajan — is., Fr. agent 1) Bir devlet veya kuruluşun gizli amaçları için çalışan kimse, casus, dil avcısı, çaşıt 2) Bir kimsenin, bir ortaklığın veya bir devletin bazı işlerini yapan kimse, temsilci Birleşik Sözler ajan provokatör kışkırtıcı ajan kambiyo… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ajan provokatör — is. Kışkırtıcı ajan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ajitatör — sf., Fr. agitateur Kışkırtıcı … Çağatay Osmanlı Sözlük
dürtmek — i, er 1) Ucu sivri bir şeyle veya elle hafifçe itmek Bir parça uyuşup dalar gibi olmuşsun, derken seni birdenbire dürtüp uyandırıyorlar. R. N. Güntekin 2) Değmek, dokunmak 3) mec. İstenilen şeyi yaptırmak için birine kışkırtıcı söz söylemek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
körükleyici — sf. Kışkırtıcı … Çağatay Osmanlı Sözlük
muharrik — sf., esk., Ar. muḥarrik 1) Hareketini sağlayan, harekete getiren Muharrik kuvvet. 2) mec. Kışkırtıcı, ayartıcı … Çağatay Osmanlı Sözlük
provokatör — sf., Fr. provocateur Kışkırtıcı Birleşik Sözler ajan provokatör … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahrîkâmiz — (A. F.) [ ﺰﻴﻡﺁ ﮏیﺮﺤﺕ ] tahrik edici, kışkırtıcı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü