- kızartmak
- -i
1) Kızarmasına neden olmak
Güneş domatesleri kızarttı.
2) Kızgın yağda pişirmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Güneş domatesleri kızarttı.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kızartmak — III, 431 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yüz kızartmak — sıkılarak yalvarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzünü kızartmak (veya kızdırmak) — onuruna, gururuna önem vermeden bir şey istemek, utançla, utanarak istemek Fakat ben boş ümitle insan avutmanın faydasından ziyade zararına inandığım için çok kere yüzümü kızdırır, açıkça mümkün değil derim. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzünü kızartmak — (birinin) bir kimsenin utanmasına sebep olmak, birini utanacak duruma düşürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAHMİR — Kızartmak. * Birine eşek demek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yüz — 1. is. 1) Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor. S. F. Abasıyanık 2) Yüzey, satıh Suyun yüzünde. 3) Kesici araçlarda ağız Bıçağın keskin yüzü. 4) Bir kumaşın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kızartma — is. 1) Kızartmak işi 2) Kızartılarak hazırlanmış yemek Kabak kızartması. Patlıcan kızartması. 3) sf. Kızartılarak pişirilmiş Kızartma et. Birleşik Sözler patlıcan kızartması … Çağatay Osmanlı Sözlük
kürilemek — kebap kızartmak III, 444bkz: kürplemek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kürplemek — kebap kızartmak. II I, 444bkz: kürilemek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
gavutlamak — kızgın yağda kızartmak.buğdayı küçük parçalara ayırmak … Beypazari ağzindan sözcükler