- kızışık
- sf., -ğı
Kızışmış olan, şiddetli
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kızgın — sf. 1) Çok ısınmış, ısıtılmış veya kızdırılmış Kızgın bir demire dökülen damla iz bırakmaz, buhar olur. C. Meriç 2) Eş arayan (hayvan) Kızgın bir boğa. 3) mec. Kızmış olan, öfkeli, mütehevvir Hani Allah sizi inandırsın, bu kadar kızgın olmasaydım … Çağatay Osmanlı Sözlük
kızışmak — nsz 1) Yüksek bir dereceyi bulmak, çok ısınmak 2) Bitkiler, ıslaklık ve mikropların etkisi altında çürürken ısınmak Ot balyaları kızıştı. 3) Hayvan, eş isteme zamanı gelmek, kösnümek Aygır kızıştı. 4) mec. Zorlu, sert, kızışık bir durum almak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük