- ki
- bağ., Far. ki
1) Anlam bakımından birbirleriyle ilgili cümleleri birbirine bağlayan bir söz
Uzun değneklerine dayanmış çobanlar iddia ederler ki memba sularının her biri bir ayrı derde devadır.
- R. H. Karay2) Özneyi, tümleci güçlendirerek cümlenin temel bölümüne bağlayan bir sözSiz ki beni tanırsınız, niçin böyle düşünüyorsunuz? Bir adam ki söz dinlemez...
3) "Öyle, o kadar, o denli" vb.nden sonra, kullanıldığı cümleye güç katan bir söz4) İkinci cümledeki yargının birincideki hareketin yapılışı sırasında görülerek şaşıldığını bildiren bir sözKapağı kaldırmış ki sandık bomboş. Bir de ağzıma aldım ki şeker gibi tadı var.
5) İki cümlede anlatılan durumların uyuşmazlığını bildiren bir sözAma o bir şey yapmamıştı ki onun hiç kabahati yoktu.
- O. C. Kaygılı6) Yakınma, kınama vb. duygular anlatmak için bir cümlenin sonuna getirilen bir sözO beni sevmez ki! Sana güvenilmez ki!
7) Bir soru cümlesinin sonuna getirildiğinde şüphe veya endişe anlatan bir sözAcaba gelmez mi ki? Bunu bana bırakırlar mı ki? Acaba ceza verirler mi ki?
8) Bazı kelimelerin sonuna bir ek gibi eklenerek birtakım zarflar, yeni edatlar oluşturan bir söz: Belki, çünkü, hâlbuki, mademki, sanki gibiBirleşik Sözler- hâlbuki- vakta ki- kaldı ki
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.