kokmak

kokmak
nsz, -ar
1) Koku çıkarmak

Her gelişinde üzeri yabancı lavantalar kokuyor.

- H. R. Gürpınar
2) Çürüyüp bozularak kötü bir koku çıkarmak, kokuşmak

Bu et kokmuş.

3) mec. Olacağıyla ilgili belirtiler göstermek, olacağı hissedilmek

Ortalık savaş kokuyordu.

4) -i, hlk. Koklamak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • kokmak — fena kokmak, kokusu yükselmek (su) senmek, (hastal ık) sakinleşmek II, 293, 323; III, 184 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • yanık kokmak — 1) is kokmak 2) ortalıkta bir şeyin yandığını anlatan koku bulunmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • küf kokmak — (bir yer veya bir şey) kapalı, nemli yerler gibi ağır kokmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sası kokmak — yiyecek bozulmak, çürümek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açlıktan nefesi kokmak — yoksulluk içinde bulunmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzı süt kokmak — çok genç ve toy olmak Yazmaya başladığım günden bu yana ağzı süt kokan bir yazar olmaktan korkmuşumdur. T. Uyar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DEFR — Kokmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • FEVH — Kokmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • SEAT — Kokmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TADAVVU' — Kokmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”