- korumak
- -i, -den
1) Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek
Orasını tozdan, yağmurdan korumak borcumuzdur.
- O. S. Orhon2) Güçlü bir kimse veya kuruluş, güçsüz birini veya bir şeyi desteklemek, himaye etmekBeni kendi kardeşi gibi sever, babasının hışmından korurdu.
- R. Enis3) -i Tehlikeye karşı denetimi altında bulundurmak, savunmak, müdafaa etmekYurdu korumak.
4) -i Tehlikeli, zararlı durumları önlemekİlaçla meyveleri korudu.
5) -i, mec. Bir şeyin eskimesini, yıpranmasını önlemek için gereken dikkat ve özeni göstermekÜstünü başını biraz korusaydın bu kadar kirlenmezdi.
6) -i, mec. Süregelen bir durumun değişikliğe uğramasını önlemekGeleneklerini koruyorlar.
7) -i, mec. Karşılamak, denk gelmekBu işin geliri masrafını korumaz.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.