himaye etmek

himaye etmek
korumak, kayırmak, gözetmek

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • himaye — is., Ar. ḥimāye 1) Koruma, gözetme, esirgeme, koruyuculuk, gözetim Henüz ana himayesine ne kadar muhtaç olduğunu görüyorum. Y. Z. Ortaç 2) Kayırma, elinden tutma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller himaye etmek himaye görmek himayesine almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • korumak — i, den 1) Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek Orasını tozdan, yağmurdan korumak borcumuzdur. O. S. Orhon 2) Güçlü bir kimse veya kuruluş,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • esirgemek — i, den 1) Korumak, himaye etmek, vikaye etmek Senin genç, temiz ve fedakâr ruhunu bu felaketten esirgemek isterim. H. C. Yalçın 2) Bir şeyi yapmaktan veya vermekten kaçınmak Hemşiremden esirgediğiniz şeyi ben kabul edecek kadar alçalmadım. A.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kol kanat olmak (veya germek) — (birine) yardım etmek, korumak, himaye etmek Sade çocuğuna değil, eşine de kol kanat gerer, ona da analık eder. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözetmek — i 1) Korumak, bakmak, özen göstermek, himaye etmek Büyük kardeşler küçükleri gözetir. 2) Önem vermek, göz önünde bulundurmak, ayrı tutmak 3) nsz Kollamak, beklemek Fırsat gözetmek. Uygun bir zaman gözetmek. 4) Bir sonuca giderken bütün ayrıntı ve …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kanat açmak — (birine) birini korumak, himaye etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kanat germek — (birinin veya bir şeyin üstüne) koruması altına almak, himaye etmek Bazı işsiz güçsüz takımı, beş para etmez yapılara kanat gererek kendilerini tatmin etme girişimindeler. A. Boysan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • esramak — beslemek, himaye etmek, korumak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kurmak — kurmak, germek, toplamak; himaye etmek II, 7, 8, 37, 59. 61, 65, 66, 67, 83,198; III, 62, 219, 318 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • DEF' — Ortadan kaldırmak, Öteye itmek. * Mâni olmak. Savmak. Savunmak. * Himaye etmek. * Fık: Bir dâvayı müdafaa için başka bir dâva açmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”