pişirip kotarmak — bir işi sonuçlandırmak, tamamlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
işi kotarmak — işin üstesinden gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dinamik — sf., ği, fiz., Fr. dynamique 1) Hareketli, her an değişebilen, duruk karşıtı 2) is., fiz. Mekaniğin kuvvet, hareket, enerji arasındaki ilişkilerini inceleyen dalı, devim bilimi 3) fel. Devimsel 4) mec. Canlı, etkin, hareketli Önce bir şey… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kotarma — is. Kotarmak işi Bizim pişirip kotarmaya uğraştığımız işe yabancı eller de mi karışıyordu? H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
pişirmek — i 1) Bir besin maddesini gerektiği kadar ısıda tutarak yenebilecek bir duruma getirmek Kahvesini de pekâlâ kendi pişirebilecekken eşinin önüne getirmesini bekler. H. Taner 2) nsz Isı etkisiyle belirli bir kullanıma elverişli duruma getirmek Tuğla … Çağatay Osmanlı Sözlük