- köprü
- is.
1) Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı
Bu camiler, bu çeşmeler, bu köprüler rastgele yapılmadı.
- O. S. Orhon2) mec. İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şeyAnnesinin yalnız onunla değil, hiç kimseyle bir köprüsü yoktu.
- M. Mungan3) den. Geminin önünü iyice görecek bir yükseklikte, sancaktan iskeleye kadar kurulan kumanda yeri4) sp. Güreşte omuzları yere değdirmemek için ayakları ve alnı yere dayayıp beli yukarı kaldırarak alınan durum5) sp. Vücudun, sırt yere dönük olarak el, baş veya diz yere dayanarak yay biçimi aldığı durum6) tıp Olmayan dişlerin yerini tutmak veya takma dişleri ağızdaki dişlere sağlam tutturmak amacıyla yapılan diş proteziBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Köprü — (türk.), in zusammengesetzten Ortsnamen vorkommend, bedeutet »Brücke« … Meyers Großes Konversations-Lexikon
Köprü Su — Köprü Su, Fluß, s. Eurymedon … Meyers Großes Konversations-Lexikon
köprü kurmak — 1) akarsu veya göl vb. üzerinde köprü inşa etmek Ama siz öteki kıyıya köprü kurmadan geçtiniz. S. Birsel 2) sp. elleri arkadan yere dayayıp ayak uçlarına basarak vücudu yay gibi germek … Çağatay Osmanlı Sözlük
köprü yol — is. Bir vadi, bir ırmak üstünden bir demir yolunun veya kara yolunun geçişini sağlayan, ayaklar üzerine oturtulmuş yüksek ve uzun köprü, viyadük … Çağatay Osmanlı Sözlük
köprü üstü — is., den. Kaptan köşkü … Çağatay Osmanlı Sözlük
Altin Köprü — Lage … Deutsch Wikipedia
asma köprü — is., mim. İki başındaki ayaklardan başka dayanağı olmayan, çoğunlukla uzun ve yüksek köprü … Çağatay Osmanlı Sözlük
panel köprü — is. Aşılacak bir engelin bir yanında oluşturularak öbür yana ulaşımı sağlayan, taşıyıcı küçük elemanlardan oluşan köprü … Çağatay Osmanlı Sözlük
göyneksiz köprü — ankara beypazarı yolunun üzerinde, yaptıran kişinin gömleğini satarak yaptırdığı bir köprü (maddi imkansızlıktan dolayı) … Beypazari ağzindan sözcükler
küçük köprü — is., sp. Vücudun, sırt yere dönük olarak avuçlar ve dizler üstünde dayalı ve gergin bulunduğu durum, el diz köprüsü … Çağatay Osmanlı Sözlük