- kulağı kesik
- sf., -ği
Görmüş geçirmiş, deneyimi fazla olan, uyanık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kesik — sf., ği 1) Kesilmiş olan Biri saçları kesik, gözleri ayrık, dişleri dökük fakat çok dinç ve güzel bir nineydi. H. E. Adıvar 2) Kesilerek bozulmuş olan Kesik süt. 3) Kısa 4) is. Çiğ sütten yapılan yağsız peynir, çökelek, ekşimik 5) is. Gazete,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kulağı kesiklik — is., ği Kulağı kesik olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
CEZMA — Kulağı kesik koyun. * Kulağı delik koyun … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ASLEM — Kulağı kesik olan, kesik kulaklı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AHRAB — Kulağı kesik. * Kulaktaki küpe deliği … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BAHİRE — Kulağı kesik deve … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kulak — 1. is., ğı, anat. 1) Başın her iki yanında bulunan işitme organı Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum. H. C. Yalçın 2) anat. Bu organın, sesleri toplayıp içeriye almaya yarayan dış bölümü Elleriyle… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ZENİM — Soyu bozuk, soysuz. Aslında o kavimden olmayıp sonradan ona katılan kimse. * Aşağılık.(Zenim, Zeneme den müştaktır. Zeneme, keçinin, koyunun boynunda, kulağı dibinde derisinden küpe gibi yumrucuklara yahut kulağı delinip de ucundan muallâk… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ESEKK — Tavşan. * Kulağı kesik olan. * Küçük kulaklı. * Kulağı işitmeyen. Sağır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EKŞEM — Doğuştan kusurlu olan. Burnu, kulağı kesik veya noksan doğan (adam). * Pars denilen vahşi hayvan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük