- kupkuru
- sf.
1) Çok kuru
Ağaçlar çıplak, demir gibi kaskatı ve kupkuru.
- P. Safa2) mec. Belirgin, netKazanç, her yerde kupkuru, dümdüz, apaçık menfaattir.
- F. R. AtayAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ağaçlar çıplak, demir gibi kaskatı ve kupkuru.
- P. SafaKazanç, her yerde kupkuru, dümdüz, apaçık menfaattir.
- F. R. AtayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kupkuru kesilmek — çok kurumak ... ağzım kupkuru kesildi. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kupkuru etmek — çok kurutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Turkish vocabulary — This article is a companion to Turkish grammar and contains some information that might be considered grammatical. The purpose of this article is mainly to show the use of some of the yapım ekleri structural suffixes of the Turkish language, as… … Wikipedia
amiyane — sf., Ar. ˁāmmī + Far. āne 1) Kibarca olmayan, bayağı Hem, bu çeşit amiyane işler diplomatın nesine? Y. K. Karaosmanoğlu 2) Sıradan Kupkuru bir ad hem de satılmış gibi pek amiyane bir ad. H. F. Ozansoy Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
ulumak — nsz 1) Köpek, kurt, çakal vb. hayvanlar uzun, iniltili, ağlar gibi bir ses çıkarmak Geceleyin çakallar etrafta dolaşır, ulurlardı. S. F. Abasıyanık 2) İnsan iniltili ses çıkararak boğuk boğuk ağlamak Boğazında acı bir yumru, gözleri kupkuru,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dili damağına yapışmak (veya dili damağı kurumak) — susuzluktan ağzı kurumak, çok susamak Kupkuru dili damağına yapışıyor, boğazından midesine doğru... E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük