kuruntulu

kuruntulu
sf.
Kuruntusu olan (kimse), evhamlı, mütevehhim

Karısı Tevfik'ten daha kuruntulu, hırçınlıktan kurumuş bir kadın.

- M. Ş. Esendal

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • SEVDAVÎ — Kuruntulu, meraklı. * Sevda ile âlâkalı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • evhamlı — sf. Kuruntulu, kuşkulu, vehimli, mütevehhim …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mütevehhim — sf., esk., Ar. mutevehhim 1) Kuruntulu, evhamlı 2) Korkak, ödlek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • müvesvis — sf., esk., Ar. muvesvis İşkilli, kuruntulu, vesveseli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pipiriklenmek — nsz Kuruntulu, vesveseli bir duruma düşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tedirgin — sf. Rahatı, huzuru kaçmış, bizar Herkes tedirgin, kuruntulu ve heyecanlı idi. T. Buğra Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tedirgin etmek tedirgin olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vesveseli — sf. Kuruntulu ... vesveseli ve daima uyanık olan zekâsı böyle bir gaflete düşmesine asla müsait değildir. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vehmnâk — (A. F.) [ کﺎﻨﻤهو ] kuruntulu …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • EFRA' — İşi gücü olmayan adam. Boş dolaşan kişi. * Kuruntulu, vesveseli adam. * Başının saçı tamam olan kimse. (Müe: Für …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜLESLİS — Mütereddit, tereddütlü, kuruntulu kimse …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”