kuşkulanmak

kuşkulanmak
nsz
Kuşku içinde bulunmak, kuşku duymak, şüphelenmek

Bu sükûttan kuşkulanan Mebrure, yarı beline kadar hastanın üstüne düşerek elini yakaladı.

- P. Safa

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • kuşku beslemek (veya duymak) — kuşkulanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şüpheye düşmek — kuşkulanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şüphe etmek — kuşkulanmak Bu sözünde samimi olduğuna hiç şüphe etmem. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuşkuya düşmek — kuşkulanmak, kuşku beslemek, kuşku duymak, şüpheye düşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dingildemek — nsz 1) Sallanmak, oynamak Siyah esvaplılar, siyah çarşaflıları dingildeyen iskeleden vapura ite ite çıkardılar. H. E. Adıvar 2) Korkmak, kuşkulanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • evhamlanmak — nsz Kuruntu duymak, kuruntuya kapılmak, kuşkulanmak, vehmetmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gıcıklanmak — nsz 1) Gıcık oluşmak Boğazım gıcıklanıyor. 2) mec. Kuşkulanmak, huylanmak Kız doktorun bakışından gıcıklanıyormuş gibi güldü. M. Ş. Esendal 3) mec. Cinsel istek uyanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • huylanmak — nsz 1) Kuşkulanmak, işkillenmek, pirelenmek, tedirgin olmak Ayak sesleri duyarak huylanmış, sabaha kadar uyuyamamış. R. N. Güntekin 2) Hayvan, ürküp sinirlenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ikirciklenmek — nsz 1) İşkillenmek, kuşkulanmak 2) Kararsız olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuşkulanma — is. Kuşkulanmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”