- kuyruklu
- sf.
1) Kuyruğu olan2) is., hlk. Akrep
Sandığın üstündeki ikinci yatağı kucaklayıp kaldırdığı sırada bir kuyruklu, yatağın altından fırladı, sandığın gerisine doğru hızla kaçtı.
- N. CumalıBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Sandığın üstündeki ikinci yatağı kucaklayıp kaldırdığı sırada bir kuyruklu, yatağın altından fırladı, sandığın gerisine doğru hızla kaçtı.
- N. CumalıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kuyruklu yıldız — is., gök b. Güneş çevresinde büyük bir elips veya bir parabol yörüngede dolaşan, güneşe yaklaştığında yüzeyinde ortaya çıkan gazların ve tozların oluşturduğu kuyruk denilen ışıklı bir uzantısı olan gök cismi, kirli kartopu Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyruklu yıldız başı — is., gök b. Kuyruklu yıldızın önde giden yuvarlak parçası … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyruklu yıldız çekirdeği — is., gök b. Kuyruklu yıldız başının ortasında yıldıza benzeyen parlak nokta … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyruklu yıldız saçı — is. Kuyruklu yıldız çekirdeğini saran ışıklı gaz yuvarı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyruklu — ağı çalık sırma işlemeli kadife şalvar … Beypazari ağzindan sözcükler
kuyruklu kelebek — is., ği, hay. b. Kanatları siyah benekli sarı renkte bir Avrupa kelebeği (Papillio machaon) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyruklu kurbağa — is., hay. b. Yumurtadan yeni çıkmış ve evrim geçirmemiş yavru kurbağa … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyruklu piyano — is. Duvar piyanosu gibi dik olmayan, gövdesi üç ayak üstünde yatık bir durumda bulunan piyano … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyruklu yalan — is. Çok büyük yalan … Çağatay Osmanlı Sözlük
AHTER-İ DÜNBÂLE-DAR — Kuyruklu yıldız … Yeni Lügat Türkçe Sözlük