kuyruklu yıldız çekirdeği — is., gök b. Kuyruklu yıldız başının ortasında yıldıza benzeyen parlak nokta … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyruklu yıldız saçı — is. Kuyruklu yıldız çekirdeğini saran ışıklı gaz yuvarı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyruklu yıldız başı — is., gök b. Kuyruklu yıldızın önde giden yuvarlak parçası … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıldız — is. 1) Güneş ve ay dışında gökyüzünde görülen ışıklı gök cisimlerinden her biri Baktık geceden fecre kadar ellerde / Yıldızlara yükselen kadehler gördük. Y. K. Beyatlı 2) Meşhur sinema ve müzikhol sanatçısı, star Bir keresinde de bir yerli opera… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyruklu — sf. 1) Kuyruğu olan 2) is., hlk. Akrep Sandığın üstündeki ikinci yatağı kucaklayıp kaldırdığı sırada bir kuyruklu, yatağın altından fırladı, sandığın gerisine doğru hızla kaçtı. N. Cumalı Birleşik Sözler kuyruklu kelebek kuyruklu kurbağa kuyruklu … Çağatay Osmanlı Sözlük
AHTER-İ DÜNBÂLE-DAR — Kuyruklu yıldız … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Şirin Pancaroğlu — feels committed to exploring new horizons for the harp. In performance, she is discerning in her musical choices, wishing to acquaint audiences with the boundless world of the harp. While embracing the traditional repertoire of her instrument,… … Wikipedia
Hüseyin Rahmi Gürpınar — (August 17 1864 ndash; March 8 1944) was a Turkish writer and politician. BiographyGürpınar was the son of a family close to the Ottoman court, born in Istanbul. Having lost his mother at an early age, he was sent to Crete where his father was an … Wikipedia
baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekirdek — is., ği 1) Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum Kayısı çekirdeği. Zeytin çekirdeği. Karpuz çekirdeği. 2) Yenmek için satılan kabak veya ayçiçeği tohumu Şimdi bir sinemada kabak çekirdeği yiyorlar.… … Çağatay Osmanlı Sözlük