- küçümsemek
- -i
Değer ve önem vermemek, küçük görmek
Alay mı ediyorum, onu küçümsüyor diye her an tetikte.
- Y. Kemal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Alay mı ediyorum, onu küçümsüyor diye her an tetikte.
- Y. KemalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
istihfaf etmek — küçümsemek, hor görmek, hafifsemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hafife almak — küçümsemek, önemsememek Sağduyunuzu, yanlışlıkla doğruyu ayırt etme yeteneğinizi hafife almaktadır. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
İSTİSGAR — Küçümsemek. Küçük görmek. Kerih görmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bunmak — nsz, ar, hlk. Beğenmemek, azımsamak, küçümsemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
küçüksemek — i Küçümsemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
küçümseme — is. Küçümsemek işi Lüks mevki müşterilerinin, güverte yolcularına bakışı gibi sinire batan bir küçümseme ile bakıyor bana. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
beğenmemek — 1) kuşku duymak, kuşku ile karşılamak Ben bu işin sonunu beğenmiyorum. 2) küçümsemek, hor görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dürbünün tersiyle bakmak — (bir şeye) bir şeyi küçümsemek, olduğundan çok daha az önemli görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gevrek gevrek gülmek — 1) kendine güvenip karşısındakini küçümsemek Diğer dükkânların satılmayan mallarını ben sanki ne yapayım diye gevrek gevrek gülerek kendi kendine hak verirdi. A. Ş. Hisar 2) neşeli ve kendine güvenli biçimde gülmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hakir görmek — önemsememek, değer vermemek, küçümsemek, küçük görmek, hor görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük