arkalıksız

arkalıksız
sf.
Arkalığı, sırt dayayacak yeri olmayan

Çadır, içindeki arkalıksız iskemlelere kurulan müşterileri güneşten korur.

- S. Birsel

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • puf — 1. ünl. Bezginlik, usanç anlatan bir söz 2. is. 1) Arkalıksız, alçak, yumuşak, ayakları gözükmeyen oturacak Aynanın önündeki kumaş kaplı, arkalıksız, kabarık, yumuşacık pufa oturmuş. R. H. Karay 2) Kaba, kabartılmış, yumuşak minder Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iskemle — is., Rum. 1) Arkalıksız sandalye İskemlelerin maroken minderlerinden kendime yatak yapıyordum. Ç. Altan 2) Üstüne sigara tablası, çiçek vazosu vb. konulan küçük masa 3) Sandalye Verilen iskemleleri, ısmarlanmak istenen kahveleri reddetti. R. N.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sedir — 1. is., Ar. ṣadr Kol koyacak yeri olmayan, arkalıksız, üstü minderli ve yastıklı olabilen kerevet, divan Bizi geniş sedirlerle çevrilmiş keten örtülü bir büyük odaya aldılar. B. Felek 2. is., bit. b., Lat. Kozaklılardan, çiçekleri sarı veya açık… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şıpıdık — sf., ğı Ökçesiz ve arkalıksız (terlik veya pabuç) Çağırdığım zaman iç donu ve çorapsız, şıpıdık pabuçla geliyor. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şıpşıp — is., bı Ökçesiz ve arkalıksız terlik, şıpıdık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”