lacivert

lacivert
is., -di, Far. lācverd
1) Koyu mavi renk
2) sf. Bu renkte olan

Bir lacivert pardösü almanın daha iyi olacağına karar verdi.

- S. F. Abasıyanık
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • lacivert taşı — is., min. İçinde düzgün bir biçimde dağılmış kükürt bulunan sodyumla alüminyum silikatın oluşturduğu değerli, lacivert renkli taş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lacivert pasaport — is. Yurt dışına çıkmak için verilen pasaport …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koyu lacivert — is., di 1) Siyaha yakın lacivert, laciverdin bir ton koyusu 2) sf. Bu renkte olan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • LACEVERD — Lacivert. * Koyu mavi renkte değerli bir süs taşı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • My Blood Is Yellow and Navy — Turkish ska punk group Athena s My Blood is Yellow and Navy (Turkish: Kanım Sarı Lacivert) is a popular chant/song for Turkish multisport club Fenerbahçe SK. This song s lyrics, music and perform by Athena.[1] Lyrics Biri o yana Biri bu yana… …   Wikipedia

  • Distinguishing blue from green in language — Main article: Color term#Basic color terms The application of terms to ranges of the visible spectrum are essentially arbitrary, cultural conventions. The notion of green in modern European languages corresponds to about 520–570 nm, but many… …   Wikipedia

  • Turkish passport — Turkish Passports are issued to Turkish citizens to travel outside of the country.Types* Regular passport ( tr. Umuma mahsus pasaport), also referred to as Navy Blue passport ( tr. Lacivert pasaport). It is issued to [tr icon… …   Wikipedia

  • Beykoz — is a district in the suburbs of Istanbul, Turkey at the upper end of the Bosphorus on the Anatolian side. Beykoz includes everything from the streams of Küçüksu and Göksu (just before Anadolu Hisarı) up to the opening of the Bosphorus into the… …   Wikipedia

  • abajurlu — sf. Abajuru olan Üstünde lacivert abajurlu, parlak bir madenden lamba. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akordiyon — is., müz., Fr. accordéon 1) Üstündeki düğmelere veya tuşlara basarak metal dilcikleri titretme yolu ile çalınan körüklü, elde taşınabilir bir çalgı, akordeon, armonika 2) Kumaşlarda makine ile yapılmış kırma Her adım atışında koyu lacivert… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”