lahzada

lahzada
zf.
Çabucak

Karısının yiyeceğini lahzada pişirir.

- H. Z. Uşaklıgil

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • bir lahzada — zf., esk. Çabucak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çabucak — zf. 1) Vakit geçirmeden, kısa sürede, aceleten, acilen, alelacele, anında, bir anda, bir çırpıda, birden, bir hamlede, bir koşu, bir lahzada, bir solukta, çabucacık, çabuk, çabukça, çarçabuk, dakikasında, derakap, derhâl, hemen, hemencecik,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lahza — is., esk., Ar. laḥẓa Zamanın bölünemeyecek kadar kısa bir parçası, an Top gürleyip oruç bozulan lahzadan beri / Bir nurlu neşe kapladı kerpiçten evleri. Y. K. Beyatlı Birleşik Sözler bir lahzada …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • halk etmek — yaratmak Ey milletimin lahzada halk ettiği ordu! Baktım ki bütün bir vatan elden gidiyordu. F. N. Çamlıbel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”