- lazıme
- is., esk., Ar. lāzime
1) Yapılması gerekli olan şey2) man., mat. Gerekçe
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
lâzıme — (A.) [ ﻪﻡزﻻ ] gerekli … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
NİZAMÂT-I LÂZİME — Lüzumlu, gerekli nizamlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İFADAT-I LÂZİME — Gerekli ifadeler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gerekçe — is. 1) Gerektirici sebep, esbabımucibe Her hâlde kendince bir gerekçesi olmalı. H. Taner 2) huk. Bir yasanın önerilmesi ve hazırlanmasında, yasa tasarısının hazırlanış ve maddelerin düzenleniş sebepleri 3) huk. Mahkeme kararlarında, kararın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yarağ — esliha, alet i harb, tüfenk, şimşir ve saire silah, alet i lazime, münasib, şemşir, hançer, alat i harb … Çağatay Osmanlı Sözlük
DÂLL-İ Bİ-L İKTİZA — (Dâllibiliktiza) İktizası ile delâlet eden. * Ist: Şer an muhtacun ileyh olan bir lâzime delâlet eden lâfızdır. Başka bir tâbir ile; vaz olunduğu mânadan mukaddem isbatına şer an lüzum ve ihtiyaç mevcud olan bir medlule delâlet eden ibaredir.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SIFÂT-I ZÂTİYE — (Sıfât ı lâzime Sıfât ı vâcibe) Allah ın zatından ayrılması mümkün olmayan ve zatına lâzım ve vâcib olan sıfatlar. * Tecvidde: Harflerin zâtından ayrılması mümkün olmayan sıfatlarıdır. (Bak: Sıfât ı ayniye … Yeni Lügat Türkçe Sözlük