- mahviyet
- is., esk., Ar. maḥviyyet
Alçak gönüllülük
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
BEYDÛDET — Mahviyet, hiçlik, yok olma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HUZU' — Mahviyet ve tevazu hali, alçak gönüllü olmak. Allah ın azametini, celal ve cemalini, büyüklüğünü tahattur ve tefekkürden hâsıl olan, insandaki huzur ve huşu hâli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
alçak gönüllülük — is., ğü Alçak gönüllü olma durumu, mahviyet … Çağatay Osmanlı Sözlük
ACZ-MEND — Acizlik, mahviyet sâhibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BELÛS — f. Tevazu, mahviyet. Hileci. Hile, yalan, dolan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEZİYYET — İyilik. İyi ve salih hareket ve faaliyet.(Dünyaca havas tanınan insanlardaki meziyet, sebeb i tevazu ve mahviyet iken, tahakküm ve tekebbüre sebep olmuştur. Fukaranın aczi, avâmın fakrı, sebeb i merhamet ve ihsan iken; esaret ve mahkûmiyetlerine… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTEŞEYYİH — Şeyhlik taslayan, kendini şeyh gibi gösteren. * İhtiyarlaşan.(S Veli olan şeyhin, müddei olan müteşeyyih ile farkları nedir?C Eğer hedef i maksadı, İslâmın ziya yı kalb ve nur u fikriyle ittihad ve mesleği muhabbet... ve şiarı, terk i iltizam ı… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TENEZZÜLEN — Alçak gönüllülükle, tevâzu ve mahviyet içinde, kibirsizlikle … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEVAZU' — Alçak gönüllülük. Kibirsizlik. Mahviyet hâli. (Bak: Küfran ı nimet)(Her adam için, hey et i içtimaiyede görmek ve görünmek için mertebe denilen bir penceresi vardır. O pencere kamet i kıymetinden yüksek ise, tekebbür ile tetâvül edecek; eğer… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHTİDA' — Tevazu, alçak gönüllülük, mahviyet, mütevazilik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük