mahvetmek

mahvetmek
-i, -der, Ar. maḥv + T. etmek
1) Yok etmek
2) Bozup işe yaramaz duruma getirmek

Kuraklık ekinleri mahvetti.

3) Onmaz duruma getirmek

Beni bu güzel havalar mahvetti / Böyle havada istifa ettim / Evkaftaki memuriyetimden.

- O. V. Kanık
4) Boşa gitmesine sebep olmak, heba etmek

Ufak bir dikkatsizlik bütün emeklerimi mahvetti.


Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • mahvetmek — (A. T.) yok etmek …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • İFNA' — Mahvetmek. Tüketmek. Kıymetini kaybetmek. Çok zarar etmek. Yok etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • batırmak — i, e 1) Bir şeyin sıvı veya yumuşak bir maddenin içine gömülmesine yol açmak, batmasını sağlamak Yumuşak lifi alarak kurnaya batırdı. C. Uçuk 2) i Bir işte sermayeyi yitirmek Parasını batırmak. 3) i Bir kimseyi çekiştirip iyice kötülemek Böyle… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bitirmek — i 1) Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım. P. Safa 2) Güçsüz düşürmek, bitkin duruma getirmek, yormak Onu en çok bitiren Filistin, Irak cepheleri oldu. A. Gündüz 3) Onulmaz… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kavurmak — i 1) Bir şeyi bir kabın içinde su katmadan kızartarak pişirmek Madenden bir kap içine bunları koyup kavuracağız. S. Birsel 2) Rüzgâr, soğuk, sıcak vb. kurutmak, yakmak Rüzgâr ekinleri kavurdu. 3) mec. Çok üzmek, yakmak, mahvetmek Memleketi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mahıv — is., hvı, Ar. maḥv Yok etme, yok olma Bunlara mağlup görünmek büsbütün mahvımı hazırlamak demekti. H. R. Gürpınar Birleşik Sözler mahvetmek mahvolmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mahvetme — is. Mahvetmek işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Marmara çırası — is. Perişan etmek, mahvetmek veya perişan olmak, mahvolmak anlamlarındaki Marmara çırası gibi yakmak (veya yanmak) deyiminde geçen bir söz Ben o saat anladım ki bu çapkından ümidini kesmedikçe Marmara çırası gibi yanacaktır. H. Taner Bunlar… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yakmak — 1. nsz, ar Kına, yakı vb.ni koymak, sürmek Kına yakmak. Yakı yakmak. 2. i, ar 1) Yanmasını sağlamak veya yanmasına yol açmak, tutuşturmak Kendi sigarası için yaktığı kibriti bana uzattı. F. R. Atay 2) Ateşle yok etmek Çöpleri yakmak. 3) Işık… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yemek — 1. is., ği 1) Yemek yeme, karın doyurma işi Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni. N. Cumalı 2) Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam 3) Günün belli saatlerinde yenilen besin Yemek ya kahvaltıda ya da yemekte yenir. Arada bir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”