mazeret

mazeret
is., Ar. maˁẕeret
1) Kendini veya başka birini özürlü göstermek için ileri sürülen sebep, özür, bahane

Kabahatime mazeret, haklı sebep aramıyorum.

- A. Gündüz
2) Bir şeyden kurtulmak veya kaçınmak için ileri sürülen gerekçe, bahane
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • mazeret bulmak — içinde bulunulan durumu açıklayacak bir sebebi ortaya koymak Kendini gösterdiğine pişman olmuş gibi görünüyor, bir mazeret bulmaya çalışıyordu. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mazeret — (A.) [ ترﺬﻌﻡ ] özür …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • mazeret kâğıdı — is. Öğrencinin okula gelemeyişinin sebebini bildiren ve velisi tarafından imzalanarak okul yönetimine verilen belge, tezkere …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Château Angélus — Region Bordeaux Appellation Saint Émilion Classification Premier Grand Cru Classé (B) Area 23.4 …   Wikipedia

  • Goutz — 43° 48′ 21″ N 0° 44′ 06″ E / 43.8058, 0.735 …   Wikipédia en Français

  • Peltodytes caesus — Peltodytes caesus …   Википедия

  • kâğıt — is., dı, Far. kāġaẕ 1) Hamur durumuna getirilmiş türlü bitkisel maddelerden yapılan, yazı yazmaya, baskı yapmaya, bir şey sarmaya yarayan kuru, ince yaprak Yazı kâğıdı. Duvar kâğıdı. Sigara kâğıdı. 2) sf. Bu yapraktan yapılmış Gece hafif… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mazi — is., Ar. māżī 1) Geçmiş Genç olmak maziyi ulu orta tahkir için bir mazeret değildir. H. R. Gürpınar 2) dbl., esk. Geçmiş zaman Birleşik Sözler naklî mazi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller maziye karışmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nalayık — sf., ğı, esk., Far. nā + Ar. lāyiḳ Yakışıksız, hoş olmayan Başka kızların böyle nalayık hâllerde bulunması senin için bir mazeret değildir kızım. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • özür — zrü, Ar. ˁuẕr 1) Bir kusurun, bir suçun elde olmadan yapıldığını ileri sürme veya bu kusurun hoş görülmesini gerektiren sebep, mazeret Harp tarihi bu saldırı için hiçbir özür bulamayacaktır. F. R. Atay 2) Sakatlık, bozukluk, eksiklik veya… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”