- mecburiyet
- is., Ar. mecbūriyyet
1) Zorunluluk
Ayağımızı yorganımıza göre uzatmak mecburiyetindeyiz.
- Y. K. Karaosmanoğlu2) Yükümlülük
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ayağımızı yorganımıza göre uzatmak mecburiyetindeyiz.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
mecbûriyet — (A.) [ ﺖیرﻮﺒﺠﻡ ] zorunluluk … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MECBURİYET — Zora tutulma. Mecburluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yasa — is. 1) Olayların gidişinde olağan dışına yer vermeyen, değişmezlik ve mecburiyet gösteren kural Doğa yasaları. 2) huk. Devletin yasama organları tarafından konulan ve uyulması gereken kurallar bütünü, kanun Ceza yasası. 3) Bilimde çok sayıda… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yükümlülük — is., ğü Yapılması zorunlu olan iş veya bir işi yapma zorunluluğu, yükümlü olma durumu, yüküm, mükellefiyet, mecburiyet ... milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla ... temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zor — is., Far. zūr 1) Sıkıntı, güçlük, rahatsızlık Onun için hiçbir zorum, sıkıntım yokmuş gibi ara sıra denize taşlarımı atmakta devam ederek hızlı hızlı yürüdüm. R. N. Güntekin 2) Yüküm, mecburiyet Artık kızının evinde kalışının zordan olduğunu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zorun — is. Mecburiyet Biz artık ilkel insan anlayışımızı değiştirmek zorununu duyuyoruz. M. C. Anday … Çağatay Osmanlı Sözlük
zorunluluk — is., ğu Olması gerekme, olduğundan başka olmama, zorunlu olma, mecburiyet, zaruret, ıstırar, zorunluk, olumsallık karşıtı Bu zorunluluk, başkalarınca savsaklanmış görevi yerine getirmekten doğuyor. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
CÜNÜB — Cenabetlik. Şer an yıkanıp temizlenmeye mecburiyet hâli. * Irak, uzak, baid … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
IZTIRAR — Çâresiz olmak. Mecburiyet. İhtiyaç … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
IZTIRARÎ — Çaresizlik içinde oluş. Mecburiyet.(Lisan ı ıztırariyle bir duâdır ki; muztar kalan her bir ziruh kat i bir iltica ile duâ eder, bir hâmi i mechulüne iltica eder. Belki Rabb i Rahimine teveccüh eder. S … Yeni Lügat Türkçe Sözlük