mekanizma

mekanizma
is., İt. meccanismo
1) Belli bir sonuca ulaşmak için karmaşık bir biçimde düzenlenmiş organ veya parçalar birleşimi, sistem, düzenek
2) Organların işleyiş biçimi

Akıl, henüz insan mekanizmasındaki tam yerini bulmamıştır.

- F. R. Atay
3) Ateşli silahların işlemesini sağlayan mekanik bölüm
4) mec. Oluş, ortaya çıkış, işleyiş

Oyunların mekanizmasını sezince tekdüzeleşiyor birden dünya.

- H. Taner

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • MEKANİZMA — Lât. Bir şeyin makina kısmı. * Mc: Oluş ve işleyiş. Meydana çıkı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • avara — is., İt. avara 1) Üzerinde döndüğü ve kendisini taşıyan milden bağımsız olarak çalışan mekanizma 2) ünl. Kıyıya dayanılarak sandalın açılması için kürekçilere verilen komut 3) den. Bir geminin başka bir gemiden veya kıyıdan açılması Atasözü,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düzenek — is., ği Mekanizma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fren — is., tek., Fr. frein Bir makinenin, herhangi bir taşıtın hızını kesmeye veya onu durdurmaya yarayan mekanizma Birleşik Sözler fren mesafesi havalı fren el freni Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller fren yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şarjör — is., Fr. chargeur Otomatik silahlarda, belli sayıda mermi taşıyan ve bu mermileri namluya arka arkaya sürmeye yarayan mekanizma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uçmak — 1. nsz, ar 1) Kuş, kanatlı böcek vb. hareketli kanatları yardımıyla havada düşmeden durmak, havada yol almak Biraz havalanıp bir başka kayaya kadar uçtu. S. F. Abasıyanık 2) Uçak vb. araçlar özel mekanizma ile yerden yükselmek, havada yol almak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”