- menzil
- is., esk., Ar. menzil
1) Yolculukta dinlenmek amacıyla durulan yer, konak
Tanrı yardımcı olsun gayri yolda kalana / Biz menzile vararak atları çektik hana.
- F. N. Çamlıbel2) İki konak arasındaki uzaklık3) Bir günlük yol4) ask. Bir merminin ulaşabildiği uzaklık, erimTop menzili.
5) ask. Ordunun cephe gerisi işlerinin bütünüNe yedi ne içti, bir menzil subayının bütün gayreti ile çalıştı.
- F. R. Atay6) tar. At değiştirmek veya konaklamak için kervanların ve posta tatarlarının indikleri bina veya han7) tar. Ok atma yarışlarında erişilen mesafeSonra yine menzil ölçülmüş, yeni bir rekor kırdığı anlaşılmıştır.
- S. BirselAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.