meşgul olmak — vaktini vermek, uğraşmak, oyalanmak Kâtip daha fazla meşgul olmaya lüzum görmeden genç kızı yalnız bırakıp gitti. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
MEŞGUL — (Şugl. den) Bir işle uğraşan. * Dalgın. * Doldurulmuş, tutulmuş, işgal olunmu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
meşgul etmek — 1) vaktini almak 2) uğraştırmak 3) oyalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
MEŞGULİYET — Meşgul olma, bir iş yapma. * Uğraşılan ve meşgul olunan şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
şagil — meşgul eden; meşgul olmayı gerektiren; işgal eden; bir mülkte oturan … Hukuk Sözlüğü
iştigal — meşgul olma; bir işle uğraşma … Hukuk Sözlüğü
ŞAGİL — İşgal eden, tutan.* Meşgul eden, meşgul edici. * Meşgul olmayı gerektiren. * Bir mülkte oturan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
adamcık — is., ğı 1) Kendisine acınılan kimse Bir tarafa dayanıp durdum. Adamcık benimle hiç meşgul olmuyor göründü. M. Ş. Esendal 2) Yerilen, küçümsenen kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağımsız sıralı cümle — is., dbl. Anlam bakımından birbirine bağlı olduğu hâlde özneleri, tümleçleri, yüklemleri ayrı olan cümle Annem, bulaşıkları yıkamaya çalışıyor, kız kardeşim onları kurulamakla meşgul … Çağatay Osmanlı Sözlük
bakmak — e, ar 1) Bakışı bir şey üzerine çevirmek Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim. C. S. Tarancı 2) Aramak 3) Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak Limana bakan penceresinden deniz görünürdü. O. V. Kanık 4) Bir şeyin… … Çağatay Osmanlı Sözlük