- meydani
- is., esk., Ar. meydānī
Beyaz veya renkli, yol yol ipek çözgülü dokunmuş kumaş
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
meydanı (birine veya bir şeye) bırakmak — 1) savunduğu şeyden vazgeçmek Çok güzel görünen bir şey var ki o da iki tarafın da meydanı bırakıp kaçmamalarıdır. M. Ş. Esendal 2) yarışmadan çekilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
meydanı (veya etrafı) boş bulmak — kendisini engelleyecek kimse görmeyerek aşırı davranışlarda bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
meydanı dar etmek — (birine) birini çok sıkıntıya sokmak, her yönden sıkıştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Düşkünlük Meydanı — Part of a series on Shi ah Islam and Twelvers Alevism Beliefs … Wikipedia
Dushkunluk Meydani — The resolution of Alevi community disputes or problems in a Dushkunluk Meydani ( tr. Düşkünlük Meydanı) or People s Court presided over by the Alevi dede … Wikipedia
At Meydanı — Die Lage des Hippodrom im alten Konstantinopel. Das Hippodrom heute, mit dem Gemauerten Obelisken im Vordergrund … Deutsch Wikipedia
er meydanı — is. 1) Güreş meydanı 2) Boy ölçüşülecek, yarışılacak durum … Çağatay Osmanlı Sözlük
at meydanı — is. 1) Atların pazarlandığı yer 2) At veya at arabası koşularının yapıldığı yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
hava meydanı — is. Havalimanı … Çağatay Osmanlı Sözlük
köy meydanı — is. Genellikle köyün ortasında bulunan geniş alan … Çağatay Osmanlı Sözlük