- muğlak
- sf., Ar. muġlaḳ
Anlaşılması güç, anlaşılmaz, karışık, çapraşık
Son günlerin karşı, muğlak vakalarını tahlil edemedi.
- P. Safa
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Son günlerin karşı, muğlak vakalarını tahlil edemedi.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
muğlak — (A.) [ ﻖﻠﻐﻡ ] karmaşık, çapraşık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MUGLAK — (Galak. den) Kapalı, kilitli. * Anlaşılmaz, çapraşık söz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TILSIM-I MUĞLAK — Anlaşılması zor, kapalı gizli şey. * Açılması müşkül olan tılsım, kapalı ve gizli haber … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUĞLAKAT — (Muğlak. C.) Kapalı ve anlaşılması zor olan şeyler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUĞLAKİYYET — Muğlak olma hali. Anlaşılmazlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FETH — Açma, başlama. * Zaptetme. Ele geçirme. Zafer. Nusret. * Faydalı şeyleri elde etmek için yolları açmak. Muğlak şeyleri açmak. Bu iki suretle olur. Biri, basâr ile idrâk olunur. Gam ve kederi gidermek gibi. İkinci de: İki nevi olup birincisi;… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
anlaşılmaz — sf. Anlaşılması güç olan, bir anlam verilemeyen, karışık, muğlak Eve gelip de onu görünce anlaşılmaz bir üzüntü içinde kaldı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
çapraşık — sf., ğı 1) Karışık, dolaşık, girift Çapraşık akıntılar birden düz yön aldı. R. E. Ünaydın 2) mec. Anlaşılması, çözülmesi veya içinden çıkılması güç, karışık, muğlak Benimseyemediği çapraşık bir dünyanın binbir dolabı içinde bunalmış genç bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
daldırma — ters, aks, muglak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAGLİK — (C.: Taglikat) (Galak. dan) Kapama, kapanılma. * Kilitleme. * Edb: Muğlak ve kapalı söz söyleme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük